31 Ağustos 2013 Cumartesi

Eski MİT'çi yargılanacak

Ergenekon davasında firari sanık olan ve Bedrettin Dalan'ın yurtdışına çıkışına yardım ettiği iddia edilen eski MİT görevlisi Özel Yılmaz hakkında "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" dosyası kapsamında "bilerek ve isteyerek silahlı terör örgütüne yardım etmek" suçundan 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. MİT yasasındaki değişiklik üzerine, yakalanamadığı için dosyası ayrılan Yılmaz, Başbakanlığın verdiği izin üzerine 3 Eylül Salı günü tekrar hâkim karşısına çıkacak. 

kaynak:sabah.com.tr

Milli güreşçi hayatını kaybetti

Denizde boğulmak üzereyken kurtarılan ve kaldırıldığı hastanede 5 gündür yaşam mücadelesi veren 17 yaşındaki milli güreşçi Vesile Yeşilyurt, hayatını kaybetti.
Kandıra ilçesinde serinlemek için girdiği denizde boğulma tehlikesi geçiren 17 yaşındaki Güreş Milli Takım sporcusu Vesile Yeşilyurt, İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.

Kandıra Sarısu Mevziler mevkisinde 5 gün önce babası ve kardeşleriyle girdikleri denizde, dalgaların kendilerini sürüklemesi üzerine sahilde görevli cankurtaran ekipleri ile vatandaşlar tarafından çıkartılarak hastaneye kaldırılan Vasile Yeşilyurt, sevk edildiği İstanbul'daki hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Kocaeli Güreş İl Temsilcisi Ziya Ürük, AA muhabirine, Yeşilyurt'un 4 yıllık sporcuları olduğunu anlattı.

Yeşilyurt'un geçen yıl Türkiye şampiyonası ve uluslararası müsabakalarda başarılı sonuçlar aldığını belirten Ürük, "Vesile, geçtiğimiz sene antremanda ayağından sakatlandı. Türkiye Şampiyanasına sokmak istemedim, girmek için ısrar etti, ancak başarılı olamadı" dedi.

"ANTREMANA GİTSE BU HADİSE OLMAYACAKTI"
Ürük, Yeşilyurt'un kardeşlerini kurtarmak için denize atladığını dile getirerek, "Pek fazla da yüzme bilmiyordu. Ben, bu kızlarımızı bizim yüzme havuzunda yüzme öğrenmeleri için teşvik etmiştim ama kısmet olmadı. Boğulma olayının olduğu gün sporcu arkadaşı antremana çağırmış 'ailemle birlikte Kandıra'ya gideceğim' demiş. Ecel çekmiş yani. Antrenmana gitse bu hadise olmayacaktı" şeklinde konuştu.

Güreş Federasyonu Başkanı Hamza Yerlikaya'nın hastanedeki tedavisi süresince Vesile Yeşilyurt'la yakından ilgilendiğini ifade eden Ürük, şunları kaydetti:

"Terbiyeli, dürüst, sporcu ahlakı dört dörtlük olan bir kızımızdı. Ölümü, camiamızda ve sporcu arkadaşlarında büyük üzüntü yarattı. Önümüzdeki olimpiyatlara hazırlanıyordu. İyi sporcumuzdu, başarılı olup, dünya şampiyonasına katılmak istiyordu. Evladım gibiydi. Aile gibiydik."

Vesile Yeşilyurt, 5 gün önce Kandıra Sarısu Mevziler mevkisinde babası Veysel, kardeşleri Abdülkadir (9) ve Yunus Emre Yaşilyurt'la (15) serinlemek için girdiği denizde boğulmak üzereyken kurtarılmış, kardeşi Abdülkadir Yeşilyurt, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti.

kaynak:Sabah.com.tr

Rusya müdahalenin tarihini verdi

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin açıklaması sonrası Rusya'dan Suriye'ye operasyona ilişkin tarih açıklaması geldi.

Rusya Parlamentosu'nun alt kanadı Duma'nın Uluslararası İlişkiler Komitesi Başkanı Aleksey Puşkov, ABD'nin bu hafta sonu Suriye'ye operasyon düzenleyeceğini iddia etti.

Rus İnterfax haber ajansına konuşan Puşkov, İngiltere ve diğer bazı müttefiklerinin Suriye'ye askeri müdahalede bulunmayı reddetmesine rağmen ABD'nin Suriye'ye operasyon düzenleyeceğini ve operasyonun hafta sonu gerçekleşeceğini öne sürdü. Puşkov, ABD'nin Suriye'ye Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararı olmaksızın askeri müdahalede bulunacağını birçok kez açıkladığına vurgu yaparak, operasyonda Fransa, Türkiye, Suudi Arabistan, Katar ve bazı Arap Birliği üyesi ülkelerin olabileceğini söyledi.

Rus politikacı, İngiliz Parlamentosu'nun Suriye'ye müdahaleye hayır demesinin ABD ve Suriye karşıtı koalisyon için önemli bir darbe olduğunu ifade etti. Öte yandan, Başbakan Yardımcısı Dmitriy Rogozin, İngiliz hükümetinin Suriye'ye askeri müdahaleyle ilgili önergesinin parlamentoda yapılan oylamada reddedilmesine ilişkin, "Bu ret kararı, bazı ülkelerin askeri müdahale konusundaki ısrarını kıracaktır" 

kaynak:sabah.com.tr

Eski sevgiliye infaz

Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un'un eski sevgilisi ve çalıştığı orkestranın üyeleri porno film çekmekten topluca öldürüldü

Güney Kore gazetesi Chosun Ilbo şok bir iddia ortaya attı. İngilizce yayın yapan gazetenin Çinli kaynaklarına dayandırdığı haberde Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un'un eski sevgilisinin ülkedeki pornografi yasalarını çiğnediği gerekçesiyle idam edildiği belirtildi. Kim Jong-Un'un 10 yıl önce tanıştığı ancak babasının ilşkiye karşı çıkmasından dolayı ayrılmak zorunda kaldığı Hyun Songwol daha sonra bir askerle evlendi. Ancak şarkıcı evli olduğu halde Kim Jong-Un onunla ilşkisini gizlice sürdürmeye devam etti. 

AİLELERE KAMPA... 

Hyon Song-wol'un görev yaptığı Unhasu Orkestrası'nın stüdyosu, üyelerinin topluca porno film çekerek sattıkları iddiasıyla basıldı. Kuzey Kore askerlerine verilen ateş emriyle tüm orkestra üyeleri topluca öldürüldü. Orkestra üyelerinin aileleri de bir toplama kampına götürüldü. Kim Jong- Un'un şu anda evli olduğu eşi Ri Jol-Ju'nun da daha önce aynı orkestrada şarkı söylediği öğrenildi. Orkestranın porno filmlerinin Çin'de satıldığı belirtildi. 

kaynak:sabah.com.tr

İstanbul'da otobüs devrildi

Zekeriyaköy'de düğüne gidenleri taşıyan otobüs devrildi. İlk belirlemelere göre olay yerinde 5 kişi hayatını kaybetti. Sağlık ekipleri yaralılara müdahale etmeye devam ediyor.

Alınan bilgilere göre kaza saat 20:00'da Zekeriyaköy'den Kilyos'a inen yolda gerçekleşti. Beylikdüzü'nden Kilyos'ta yapılan düğüne gidenleri taşıyan otobüs şöförü henüz nedeni belirlenemeyen bir sebebten dolayı hızını alamayarak kontrolünü kaybetti. Kontrolünü kaybeden otobüs şöförü yol kenarında ki yükseklikten aşağıya yuvarlanarak takla attı. Olay sonrasında kaza yerine çok sayıda sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri halen yaralılara müdahale ediyor. İlk belirlemelere göre olay yerinde 5 kişi hayatını kaybetti.

Düğün sahiplerinden Ahmet Pekmez ne olduğunu anlamadıklarını söyleyerek sözlerine şöyle devam etti: "Bahçeköy'den seyir halinde düğün yerine geliyorduk. Önümüzdeki minibüs Zekeriyaköy virajında ya hızlı girdi ya da freni patladı. Birden takla attı. Düğüne giden yolcuları taşıyordu. Beylikdüzü'nden geliyordu. Kilyos'da ki salona gidiyorduk. Buraya gelene kadar bir sorun yok Zekeriyaköy'e gelince burada kaza oldu. Freni patladı herhalde takla attı ve düştü. Düğünümüz perişan oldu."

kaynak:sabah.com.tr

Sizi gidi Geziciler sizi

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

Sizi gidi geziciler sizi, gezseniz gene iyi hep yatıyorsunuz, ya engelliyorsunuz, ya yatıyorsunuz. Ne yaparsanız yapın bu kutlu yürüyüşü durduramayacaksınız. 

Ey geziciler 10 tane ağaçla başladınız değil mi, acaba hayatta bir yere bir tane ağaç diktiniz mi? Buyurun her tarafta biz ağaçlar dikiyoruz, yeşille ülkemizi ve insanımızı buluşturuyoruz. Acaba ey anamuhalefetin temsilcileri siz nerede neyi dikiyorsunuz? Dedikodudan başka, iftiradan başka bu güzel insanlarımızın arasına nifak tohumu dikmekten başka ne yapıyorsunuz.

Biz teneke çalan bir gençlik aramıyoruz. Biz, tenere tavacı bir gençlik de aramıyoruz. Biz okuyacak, düşünecek ve Türkiye'nin istikbaline taş koyacak, taş koyacak, duvarlarımızı örecek, Türkiyemizi yeniden inşa etmede ter dökecek bir gençlik arıyoruz.

Hukuksuz yapacakları her eylemde karşılarında devletin bükülmez bileğini bulacaklar.

kaynak:sabah.com.tr

O merdivenler yeniden renklendi

Beyoğlu Cihangir'de, gökkuşağı rengine boyandıktan sonra griye çevrilen merdivenler, yeniden renklendi. Belediye ekipleri gece gri olan merdivenleri gökkuşağı renkleriyle boyadı.

Fındıklı'dan Cihangir'e çıkan Salıpazarı Yokuşu'nun merdivenleri, geçtiğimiz günlerde 64 yaşındaki Hüseyin Çetinel tarafından gökkuşağı renklerine boyandı. Merdivenler bir süre sonra griye çevrildi. Beyoğlu Belediyesi, gelen şikayetler üzerine belediye ekiplerinin merdivenleri griye boyadığını açıkladı. Rengin değiştirilmesinden sonra sosyal medyada olay geniş yankı buldu. Belediye, vatandaşların da görüşünü alarak dün gece gri olan merdivenleri yeniden gökkuşağı renklerine boyadı. Renkli merdivenleri ilginç bulan yerli ve yabancı turistler bol bol fotoğraf çektirdi. Vatandaşlar, merdivenlerin hoş bir görüntü oluşturduğunu söyledi.

kaynak:sabah.com.tr

Bankada eylül devrimi

Banka-müşteri ilişkilerinde yeni dönem başlıyor. 1 Eylül'de yürürlüğe girecek yeni tebliğe göre müşteri onayı ve bilgilendirilmesi olmadan adım atılamayacak. Kurallara uymayan bankaya para cezası verilecek

Bankaların sıkça eleştirilen ücret, faiz ve komisyonlarında yeni düzenleme 1 Eylül'de başlıyor. Türkiye Bankalar Birliği'nin (TBB) hazırladığı bankacılık işlemlerinde müşterilerin beklentilerini dikkate alan yeni tebliği yayınlamdı. Yeni düzenlemeler müşterinin onayının alınması ve bilgilendirilmesini öngörüyor. Tebliği uygulamayan bankaya da para cezası öngörülüyor. Tebliğler, banka müşterilerinin bilgilendirilmesi, maddi unsurlardaki değişikliklerden müşterinin haberdar edilmesi ve onayının alınmasıni içeriyor. Değişikliklerin en az 30 gün önce müşteriye bildirilmesi, 15 gün içinde vazgeçme hakkı tanınması gibi konularda yeni düzenlemeler yapıldı. Bir bireysel bankacılık işlemleri sözleşmesi imzalandıktan sonra, sözleşmeye konu tüm bankacılık ürün ve hizmetleri için ayrı birer formun düzenlenmesi gerekiyor. Formlarda müşteriden tahsil edilecek faiz, ücret tutarları, geçerlilik süresi sonunda yapılacak değişikliğin tutarı ya da oranı bilgileri yer alacak. Tüm bankalar tarafından ortak olarak kullanılan bu formlar, banka ve müşteri tarafından imzalanarak bir nüshası müşteriye teslim edilecek. 

HER ÜRÜNE AYRI FORM 

Bir ürünün kullanılmaya başlanmasından önce, müşterinin talebinin alınması da zorunlu hale getirildi. Müşteri talebi ATM, kısa mesaj ya da telefonla da alınabilecek. 

Faiz 
ve ücretlerdeki değişiklikler müşteriye en az 30 gün önce, etkin bir yolla bildirilecek. 
Bankacılık 
ürününün kullanılmaya başlanmasından önce, müşterinin talebinin alınması zorunlu hale geldi. 
Müşteriye
 herhangi bir faiz ve ücret değişikliğinde 15 gün sonrasına kadar ürünü veya hizmeti kullanmaktan vazgeçme hakkı getirildi.
Tüm bankalar tarafından ortak olarak kullanılan bu formlar, banka ve müşteri tarafından imzalanarak bir nüshası müşteriye teslim edilecek. 
Bir
 takvim yılı içinde, ücret, masraf ve komisyonlarda yüzde 20'nin üzerinde artış öngören değişiklikler için de ayrıca talep alınması zorunlu hale geldi. 
Hükümlere 
uymayan bankalara 2 bin liradan 20 bin liraya kadar idari para cezası uygulanabilecek. 
Tüm
 bankacılık ürün ve hizmetleri için ayrı birer form düzenlenecek. 
Havale 
ve EFT'de işlem anından önce bilgilendirme yapılacak. 
Yeni
 Hakem Heyetleri'nde, BDDK ve TBB üyesi bankalardan temsilciler görev alacak. 
Başvurunun 
Hakem Heyeti'ne iletilme süresi, şikâyete konu olan işlem veya eylem gerçekleştiği tarihten itibaren 1 yıldan 2'ye çıkarıldı.

kaynak:sabah.com.tr

BBC'den korkunç Suriye iddiası

İngiliz televizyonları Halep pazartesi günü çekildiği iddia edilen bir video yayınladı.

İngiliz yayın kuruluşu BBC'nin Panaroma ekibi, kimliğini gizli tutmak isteyen bir Suriyelinin Halep'te bir okulun bahçesine yapılan saldırının ardından çektiği görüntüleri yerinde incelediklerini duyurdu. Görüntülerde okul yıkılmış halde görülürken, üzerinde kimyasal izleri olan, yanarak yaralanmış çocuklar hastaneye götürülüyor.

BBC'nin Panorama programında yayımladığı videoyu daha sonra Sky news ana haberlerde verdi. The Independent gazetesi de videoyu geniş haber yaptı. Tahrip olan okulu ziyaret eden gazetecilere görgü tanıkları, bir savaş uçağının okulun üzerinden sayısız kez uçuş yaptığını, daha sonra bombayı bıraktığını söylüyor. Gazeteciler saldırıda en az 10 çocuun öldüğünü, hayatta kalanların vücutlarının ise yüzde 50'sinin yandığını bildirdi.

Haberde ismini vermek istemeyen okul müdürü, gördüğü berbat manzarayı şöyle anlattı Televizyonda çok berbat şeyler gördük ve işittik ama böylesini daha önce hiç görmedik. En kötüsü önünde biri ölüyor ve elin kolun bağlı birşey yapamıyorsun. Ölü insanlar vardı, yanan insanlar vardı, kaçan insanlar vardı ama nereye Nereye gidebilirlerdi. Emniyetli hiçbir yer yok. Bu Suriye halkının kaderi.
Suriye'de Hand in Hand yardım kuruluşunda çalışan İngiliz Doktor Rola, kurbanlara yardım etmek için olay yerine koştu. Rola, Burada tam bir katliam yaşandı. Heryer kaos içinde ve bu kaos içinde neyin ne olduğunu bilmek zor. Tüm dünya Suriye'yi ihmal etti. Masum insanlar faturasını ödüyor diye isyan etti. Jetin okulun bahçesine napalm ya da termit bombası bıraktığı belirtiliyor.

Kiralık katil, kiralık katil tuttu

İstanbul'da, polise yapılan kayıp müracaatının cinayet çıktı.

N. T. isimli kadının müracaatıyla başlatılan soruşturmayı yürüten polis, Diyarbakır'da kız kaçırmayla başlayıp İstanbul'da cinayetle sonlanan olayla ilgili 5 kişiyi gözaltına aldı. Cinayeti işlemesi için tutulan kişinin bu işi gerçekleştiremeyince olayı iki arkadaşına havale ettiği ortaya çıktı. 

Çatalca Kestaneli Köyü yakınlarında bir arsadaki kuyuda bulunan cesedin arkasından kadına yönelik şiddet, yasak aşk ve tehditlerle dolu bir öykü çıktı. Diyarbakır'da teyzesinin oğlu Ş. T. ile evlendirilen N. T., bir süre sonra şiddet gördüğü gerekçesiyle babası H. K.'in evine geri döndü. Ancak babası N.T.'yi, "Ailede böyle şeyler olur." diyerek geri gönderdi. Bu sıkıntılı süreçte İzzet Savurucu ile yakınlaşan N.T., Savurucu ile birlikte İstanbul'a kaçtı. 

Çiftin peşine düşen aile, Savurucu ve N.T.'nin Bahçelievler'de kaldığı adresi belirledi. Aile, çifti öldürmesi için M. Ö. ile 100 bin lira karşılığında anlaştı. İnfazı gerçekleştiremeyen M. Ö., çifte cinayet için kiralandığını ancak bunu yapamayacağı itirafında bulundu. Kaçması için de çifte 3 bin lira para verdi. M. Ö., kendisini cinayet için kiralayan aileye de "O iş halledildi." bilgisini verdi.

Ancak M.Ö.'nün yalanı kısa süre içerisinde ortaya çıktı. Bahçelievler'den Bağcılar'a taşınan Savurucu'yu gören hemşehrileri, Savurucu'nun yaşadığı bilgisini Diyarbakır'a ulaştırdı. Aile bu sefer M.Ö.'yü tehdit ederek, "Yarım bıraktığın işi temizle. Yoksa yakınlarına zarar veririz." diye tehdit etti.

M.Ö. de konuyu açtığı E. T. ve Ö. Ö'yü cinayet için ikna etti. Daha önceki girişiminde güvenini kazandığı Savurucu'yla irtibata geçip konuşmak için arabasına alan M. Ö., Savurucu'yu ön koltuğa oturttuktan bir süre sonra, arkadaşları E. T. ve Ö. Ö.'yü de arka koltuğa bindirdi.

Araçla Çatalca istikametine varıldığında Ö. Ö., boynuna geçirdiği telle Savurucu'yu boğmaya çalışırken, E. T. de 15 yerinden bıçaklayarak Savurucuyu öldürdü. Cesedi Kestaneli Köyü yakınlarında bir arazideki su kuyusuna atan şüpheliler, üzerlerine bulaşan kanlı kıyafetleri de Güngören'deki iş yerlerinde değiştirdi. 

M.Ö., Diyarbakırlı aileye cinayetin işlendiği bilgisini verip, paranın geri kalan kısmını teslim aldı. Cinayeti birlikte işlediği arkadaşlarıyla birlikte Antalya'ya tatile gitti. 

Ancak cinayet, N.T.'nın kayıp müracaatıyla ortaya çıktı. Daha önce yaşadıkları baskını anlatan N. T.'nin ifadeleri İzzet Savurucu'nun cinayete kurban gittiği ihtimalini kuvvetlendirdi.

Polis soruşturmasında tarafları teknik takibe alan polis, "Deşifre olduk. Suriye'ye kaçalım." görüşmesi üzerine operasyon düğmesine bastı. Antalya ve Diyarbakır'da gerçekleştirilen eşzamanlı operasyonlarda N.T.'nin babasının da aralarında bulunduğu 5 kişi gözaltına alındı. 

Soruşturmada şüphelilerin Güngören'deki tekstil firmasına gittiği bilgisini edinen polis, bölgede gerçekleşen bir hırsızlığı bahene ederek iş yerinin güvenlik kamera kayıtlarına ulaştı. Olay günü arabayla iş yerine gelen şüphelilerin kanlı kıyafetlerle içeri girdikleri ve üstlerini temizledikten sonra başka kıyafetlerle dışarı çıktıkları görüldü.

Şüphelilerin sorgusunda Savurucu'nun öldürülüp kuyuya atıldığını ortaya çıkaran polis, belirtilen adreste kuyu içerisindeki cesede ulaştı. Büyükçekmece Gölü'ne atıldığı söylenen suç aleti ise bulunamadı.

Şüphelilerin olay günü giydikleri değerlendirilen ayakkabılar, Savurucu'nun kanının bulaşma ihtimaline karşılık incelenmek üzere kriminal laboratuarına gönderildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından şüpheliler terlikle adliyeye sevk edildi. 

Şüpheliler, çıkarılışları esnasında gazetecilerin sorularını cevapsız bıraktı. Cinayetin ortaya çıkmasını sağlayan N.T.'nin devlet korumasına alındığı öğrenildi.

kaynak:sabah.com.tr

23 Ağustos 2013 Cuma

Gül'den çok sert Suriye mesajı

Cumhurbaşkanı Gül Suriye'de kimyasal silah kullanılmasıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Suriye'de binin üzerinde insanın kimyasal silahlarla vahşice katledilmesinin çok büyük bir insanlık suçu olduğunu belirterek, "Bu katliamı yapanlar tarihte lanetle anılacaklardır ve öyle geçeceklerdir. Ama böyle de kalmayacaktır" dedi. 

Cuma namazını Maslak Fatih Ormanı Camisi'nde kılan Cumhurbaşkanı Gül, namazın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir soru üzerine, Suriye'de kimyasal silah kullanılarak yapılan katliamı değerlendiren Cumhurbaşkanı Gül, Suriye'de binin üzerinde insanın kimyasal silahlarla vahşice katledilmesinin çok büyük bir insanlık suçu olduğunu dile getirdi. 

"Bu manzaraları görüp de tabii ki vicdanı sızlamayan, bu üzüntüyü kalbinin derinliklerinde hissetmeyen insan olan hiç kimse yoktur" diyen Gül, "Bizim halkımız bu hissiyat içerisinde, ben de aynı hissiyat içerisindeyim. Şunu da söylemek gerekir ki, bu katliamı yapanlar tarihte lanetle anılacaklardır, öyle geçeceklerdir. Böyle de kalmayacaktır, uluslararası hukuk nezdinde günü geldiğinde muhakkak bunun hesabını vereceklerdir" şeklinde konuştu. 

Şu anda BM uzmanlarının Suriye'de olduğunu anımsatan Gül, şöyle konuştu:

"Hiç bir engel çıkartılmadan bu uzmanlar muhakkak bölgeye gitmeli ve olup bitenlerle ilgili bütün bilgi ve raporlarını bütün dünyayla açıkça paylaşmalıdırlar. Ayrıca şunu da ifade etek isterim ki, Suriye'de yaşananlar ilgili artık söylenecek söz kalmamıştır. Artık fiili, somut adım atma zamanıdır. Bunun için BM Güvenlik Konseyi'nde diplomatik manevralarla ve ayak oyunlarıyla bu işleri geçiştirmenin ve zamana yaymanın maliyeti de çok büyük olacaktır. BM sistemini çökertecektir bu bütün insanlık vicdanında. Onun için çok somut adımları atma zamanı gelmiştir. Bir kez daha bu acıyı derinden kalbimizde duyuyoruz. Bu acıların tekrarlanmaması için uluslararası camianın hep beraber, ki Türkiye buna hazırdır, gerekeni yapması şarttır."

"HÜSNÜ MÜBAREK'İN TAHLİYESİ"

Hüsnü Mübarek'in tahliyesini de değerlendiren Cumhurbaşkanı Gül, "Şimdi seçilmiş cumhurbaşkanı ve arkadaşlarının artık bir an önce serbest bırakılmasıyla ilgili hiçbir izah ileri sürülemez. O bakımdan Mısır'ın da içinde bulunduğu bu girdaptan çıkıp, geleceğe bakması gerekiyorsa, yapılacak iş şu anda seçilmiş cumhurbaşkanı ve bütün arkadaşlarının, tutukluların bir an önce serbest bırakılması ve Mısır'da en erken, kimseyi dışlamadan, yani İhvan dediğimiz siyasi oluşumu dışlamadan Mısır halkının milli iradesinin sandığa yansıyacağı seçimleri yapmaktır" diye konuştu.

kaynak:sabah.com.tr

Hesap başına ücrete son!


Bankaların yüksek komisyon ve ücretlerini tırpanlayacak paketten hesap başına ücrete son verecek düzenleme çıktı. BDDK'nın yürürlüğe girecek tebliğine göre bankalar müşteri başına ücret alabilecek

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) geçen hafta tüketici kredileri ve kredi kartı limitleriyle ilgili yönetmelik taslağının ardından gözler ücret ve komisyonlara yönelik tebliğe çevrildi. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) ve BDDK'nın bankalarla yaklaşık 3 aydır yürüttüğü pazarlıkta sona gelindi. BDDK, bankalar ile TBB'nin hazırladığı bankaların maliyet listesini dikkate alarak taleplerini güncelledi. Yürütülen görüşmelerde, 10'a yakın kalemde ücret ve komisyonun kalkması, bazılarının da sadeleşmesi konusunda anlaşma sağlandı. BDDK, hesaptan para çekerken ya da yatırırken ücret alınmamasını istedi. Şu ana kadar yaklaşık 10 kalemde ücret ve komisyonun kalkması konusunda uzlaşı sağlandığını anlatan yetkililer, nakit avans ücreti, faiz dışında kesilen dosya masrafı konusunda ise orta yol arandığını ifade etti. 

LİSTE SUNULDU 

BDDK bankalardan kaldırmasını istediği ücret ve komisyon listesini sundu. Yeni düzenleme ile bankalar ücret değişikliğini müşteriye önceden bildirecek. Müşteri bildirimin ardından vazgeçme hakkına sahip olacak. 
kaynak:sabah.com.tr

MİT Müsteşarı Fidan, Mursi'yi uyarmış!

Ankara, Mısır içinde bazı aktörlerin darbe hazırlığında olduğunu öğrendi. Kahire'ye giden MİT Müsteşarı Fidan, Mursi'ye “Bölgede hareketlenme var. Bu hareketliliğin, iktidarınız aleyhine dönüşmemesi için tedbirlerinizi alın” dedi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, önceki gün 24'e, "Mısır'da darbe gerçekleşmeden 10-15 gün önce MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Mursi ile görüştü" şeklinde açıkladığı görüşmenin ayrıntıları belli oldu. Arap Baharı yaşayan ülkelerdeki demokratikleşme sürecini dikkatle inceleyen Ankara, gerek Mısır içinde bazı aktörlerin, Mursi'ye karşı bir darbe planı içinde olduğu; bu plana da bölgesel ve uluslarası destek aradığı yönünde güçlü bir izlenime ulaştı.

HAZİRAN SONUNDA GİTTİ

Bunun üzerine MİT Müsteşarı Hakan Fidan, kendisine verilen talimat üzerine Haziran ayının sonunda Kahire'ye giderek, Mursi ve İhvan hareketinin liderleriyle bir görüştü. Görüşmede Fidan, Mursi'ye, "Bölgede bir hareketlenme var. Bu hareketlenmenin, sizin iktidarınız aleyhine bir hareke dönüşmemesi için gerekli adımları atın, tedbirlerinizi alın" uyarısını yaptı. Fidan, Mısır'ın tarihinde demokratik seçimle iktidara gelen ilk Devlet Başkanı Mursi'nin, meşruiyetini kuvvetlendirmesi için şu önerileri de masaya getirdi:

İŞTE FİDAN'IN ÖNERİLERİ:

-34 Bakanlığın, 25 koltuğunda İhvan dışındaki partilerden temsilciler oturuyor. Meşruiyeti kuvvetlendirmek için halk içinde de kucaklayıcı olun. Siyasi parti temsilcileriyle istişarelerinizi artırın.

-Dış dünya ile irtibatınızı koparmayın. Türkiye ile yakın ilişkilerin devamını arzuladığınızı biliyoruz. Aynı arzudayız. Ancak ilk resmi ziyaretlerinizi ABD, İran gibi ülkelere yapın.

-Ekonominizi düzeltecek girişimlerde bulunun. Mısır halkının hayat standardında, olumlu yönde farklılıklar yaratın. Ekonomik darboğazı aşmak için turizme odaklanabilirsiniz.

-Çevre temizliğini önemseyin. Kahire'nin çöplerinden kurtulması için biz de destek olalım, hijyen için 150 çöp kamyonunu gönderiyoruz.

-Devlet deneyimi için bürokratlarınızı Türkiye'ye eğitime gönderebilirsiniz.

Kaynak: Stargazete

Rusya'dan Esad'a çağrı

Rusya, Esad rejimine Birleşmiş Milletler denetçileri ile işbirliği çağrısı yaptı.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Suriye hükümeti ve muhaliflere, Birleşmiş Milletler (BM) uzmanlarının kimyasal silah saldırılarının yapıldığı bölgeye ulaştırılması çağrısında bulundu.

Dışişleri Bakanlığı internet sitesinde yer alan açıklamada, Lavrov ile ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin dün gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde, Suriye'deki son gelişmeleri değerlendirilerek, BM'nin bölgede kimyasal silah kullanıldığı iddialarını objektif bir biçimde incelemesi gerektiği konusunda mutabık kaldığı belirtildi.

Görüşmede Lavrov'un, Kerry'e, "Şam yakınlarında kimyasal silah kullanıldığı iddiaları bize ulaştığında Suriye rejimini, BM müfettişleriyle işbirliği yapmaya çağırdık. Şimdi iş muhaliflerde, bölgeye araştırma için güvenli ulaşımı sağlamalılar. Ayrıca muhaliflerden Cenevre-2 Konferansı'na katılım konusunda olumlu gelişmeler bekliyoruz" dediği belirtildi.

kaynak:sabah.com.tr

Arabada unutulan çocuk öldü

Diyarbakır'da otomobilin arka koltuğunda unutulan, sıcak havanın yanında oksijensizlik nedeniyle akciğerleri iflas eden ve beyninde hasar oluşan 4 yaşındaki çocuk hastanede yaşamını yitirdi.

Bismil ilçesine bağlı Tepe beldesine bayram ziyaretine giden akrabalarının arabanın arka koltuğunda unuttuğu Ramazan Korkmaz, solunum yetmezliği ile bilinç kaybı şikayetiyle Malatya İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Turgut Özal Tıp Merkezi'ne kaldırıldı. 1 hafta önce hastaneye getirilen çocuk yapılan tedavilere olumlu cevap verdi. Akciğer ve böbrek yetmezliği hastalıkları iyileşirken beyinde oluşan hasar ciddiyetini korudu. Yapılan tüm müdahalelere rağmen küçük Ramazan yaşam mücadelesini kaybederek hayata gözlerini yumdu. 

İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Çocuk Yoğun Bakım Ünitesi Sorumlusu Prof. Dr. Cengiz Yakıncı, Ramazan Korkmaz'ın havasızlık ve sıcağın etkisiyle karaciğeri ve böbrekleri ile kaslarının zarar gördüğünü bildirdi. Olay nedeniyle çocukta karaciğer ve hafif oranda da böbrek yetmezliği oluştuğunu söyleyen Yakıncı, yapılan tedaviler sonucu bu problemlerde kısmen iyileşme gözlendiğini kaydetti. Ancak beyin solunum merkezinde oluşan hasarın düzelmediğini anlatan Yakıncı, çocuğun tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdiğini kaydetti.

kaynak:Sabah.com.tr

21 Ağustos 2013 Çarşamba

Sulukule'de yeni gelişme

SULUKULE projesinin geçen yıl “kamu yararına uygun değil” denilerek iptal edilmesinin ardından, Fatih Belediyesi’nin, kararın yürütmesinin durdurulması istemi de Danıştay’ca reddedildi.


Ret kararı, Sulukule’de kura çekimlerinin yapıldığı geçen yıl alınan karardan 1 yıl sonra geldi. Sulukule’de yeni sözleşmeyi kabul edenlerden bir bölümü geçen ay yeni evlerine taşındı ve bölgede hayat sorunlu da olsa başladı. 3 Sulukuleli adına idari davaları açan avukat Hilal Küey, Fatih Belediyesi’nin proje iptal kararından 2 ay sonra yaptığı yeni avan projenin de iptal edilenle aynı olduğu gerekçesiyle ikinci davayı açmıştı. Küey, 3 müvekkili için mahkeme kararının uygulanmadığı gerekçesiyle toplam 2 milyon 760 bin liralık maddi-manevi tazminat davası açtı. Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, iptal kararının Danıştay’ca durdurulacağından emin olduğunu söylemiş fakat kararı beklemeden yeni avan proje hazırlatmıştı.

4 YIL SONRA İPTAL, 5 YIL SONRA RET

Sulukule’de Roman vatandaşların yüzyıllardır yaşadıkları bölgeden çıkarılarak Fatih Belediyesi ve TOKİ ortaklığında inşa edilen konutprojesi geçen yıl iptal edildi. Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nin açtığı davada İstanbul 4. İdare Mahkemesi projeleri geçen yılın Haziran ayında, “kamu yararına uygun olmadığı” gerekçesiyle, oybirliğiyle iptal etti. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun “Sit alanıdır, inşaat yapılamaz” kararına rağmen 2 yılda hızla yükselen inşaatı ne bu süre içinde alınan 3 bilirkişi raporu, ne de dozerin önüne dikilen müze uzmanı arkeolog Şeniz Atik durduramamıştı. Fatih Belediyesi kararı Danıştay’da temyiz ederken, yürütmesinin durdurulması isteminde de bulunmuştu. Danıştay 14. Dairesi yürütmenin durdurulması istemini de iptal kararından 1 yıl sonra reddetti. Yani temyiz incelemesini sürdüren Daire, Fatih Belediyesi’nin, iptal kararının yürütmesinin durdurulması kararını kabul etmedi; iptal kararı temyiz incelemesi sonuna kadar geçerli.

BAŞKAN DEMİR HEM “EMİNİZ BOZULACAK” DEDİ, HEM YENİ PROJE HAZIRLATTI

Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir iptal kararını temyiz ettiklerini belirterek, kararın bozulacağından emin olduklarını öne sürerken, karardan 2 ay sonra yeni bir avan proje hazırlatmıştı. Yeni avan proje de, duyumlar üzerine avukat Hilal Küey’in Bilgi Edinme Kanunu çerçevesinde konuyu Koruma Kurulu’ndan gelen yanıtla ortaya çıkmıştı. Avukat Küey yeni avan projeyi de uzmanlara inceletip, iptal edilen projeyle aynı içeriğe sahip olduğu gerekçesiyle iptali için İstanbul 8. İdare Mahkemesi’nde dava açtı. Fatih Belediyesi’nin 5 yıldır, başından beri proje üzerinde bilirkişi ve mahkeme kararları nedeniyle 22 kez değişiklik yaptığı, her defasında bilirkişilerin “bir değişiklik yok” raporu düzenlediği bildirildi. 

KARARI UYGULAMAYAN BELEDİYEYE TAZMİNAT DAVALARI

Avukat Hilal Küey, 4. İdare Mahkemesi’nin verdiği iptal kararını uygulamayan Fatih Belediyesi aleyhine,  müvekkilleri Şükrü Pündük, Gülsüm Bitirmiş ve Mehmet Asım Hallaç adına her biri için 920 bin lira olmak üzere İstanbul 5, 6 ve 7. İdare mahkemelerinde toplam 2 milyon 760 bin liralık maddi-manevi tazminat davası açtı. Avukat Küey’in 2010 yılında AİHM’de açtığı dava da halen devam ediyor. Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, geç gelen kararlarla ilgili olarak yargı sürecinin bilerek savsaklandığını savunmuştu. 

KONUT FİYATLARI İKİYE KATLANDI

2006 öncesi mülk sahiplerinin mülkü metrekaresi 600 liradan hesaplanırken, proje bitimi Fatih Belediyesi ile metrekaresi ortalama 1243 liradan ön sözleşme imzalandı. 600 liralık bölüm peşinata sayılacak, kalan rakam 180 ay vade, 6 ayda bir TEFE-TÜFE faizi eklenerek tapuların devredildiği TOKİ’ye ödenecekti. Kasım 2012’de rakam mülk sahipleri için metrekaresi 2 bin 500’e çıktı. Nisan 2013’te yeni sahipler için 2 bin 500 liralık rakam korunurken, 2006 öncesi mülk sahibi 199 kişiye yüzde 20’lik indirim yapıldı ama “5 yıl satılamaz” şerhi konuldu. TOKİ Emlak Daire Başkanlığı fiyatı, maliyet artışına bağladı.

SULUKULE’DE HAYAT ZAMLI BAŞLADI

Mayıs ayında yapılacağı açıklanan anahtar teslimleri Temmuz başında başladı. Yaklaşık 40 aile yeni evlere taşınırken, taksitlere eklenen yüzde 4 Tüfe-Tefe zammıyla ilk sürprizi yaşadı. Diğer sürprizler ise daha yerleşmeden evlerin armatürleri, su ve elektrik saatlerinin sökülüp çalındığının ortaya çıkmasıydı. Bir evde rutubet nedeniyle tespit yapılıp TOKİ’ye başvuru yapıldı. Sitenin çevre düzenlemesinin henüz tamamlanmamış olması, bazı ev inşaatlarının henüz temel aşamasında olması projenin diğer eksikleri olarak göze çarptı. Daha yerleşmeden binalarda yaşanan hırsızlık olayları ise site girişlerindeki güvenlik önlemlerinin yetersizliğine bağlandı.

kaynak:Hurriyet.com.tr

Mısır, İslam dünyasını ayrıştırdı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Mısır’da yaşanan son gelişmeler karşısında İslam dünyasının ayrıştığını söyledi.

Slovakya Cumhurbaşkanı İvan Gasparoviç ile Çankaya Köşkü’nde düzenlediği basın toplantısında soruları yanıtladı. Gül, Mısır’da yaşanan gelişmeler ve İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu’nun tutumuna ilişkin sorusu üzerine şunları söyledi:
SAVAŞTA BU KADAR OLMAZ
“İslam İşbirliği Teşkilatı, İslam ülkeleri arasında devletlerarası bir kuruluş. Üzülerek ifade ediyorum ki İslam dünyası Mısır konusunda çok derin bir ayrışma içerisine girmiştir. Bu çok üzüntü vericidir. Önemli olan Mısır’ın içinde bulunduğu bu girdaptan çıkmasını temin etmektir. Bugüne kadar 600’e yakın ölüm meydana gelmiştir. Savaşlarda bile artık bu büyüklükte can kaybı yaşanmamakta, çünkü artık akıllı savaşlar yapılmaktadır. Bir can kaybı daha olmasın diye neler yapılır, herkesin bu seferberlik içine girmesi gerekir. Mısır bir kere demokrasiyi tanımıştır. Uzun bir otoriter yönetimden sonra çok partili bir sisteme geçmiştir, seçimler yapılmıştır. Böyle bir ülkeyi uzun süre demokrasi dışı tutamazsınız. Süratli bir şekilde kimsenin dışlanmadan seçimlere girebileceği ortamı kısa sürede sağlayıp, Mısır halkının özgür iradesiyle temsilcilerinin seçilmesini temin etme bu çıkmazdan çıkmanın yolu olduğu kanaatindeyim. Gördüğümüz fotoğraflar, takip ettiğimiz olaylar bunların hiçbiri kabul edilebilir şeyler değildir. Bu kadar dünyaya açık olan bir ülkede bunların yaşanması gerçekten çok acı
vermektedir.”

kaynak: Hurriyet.com.tr

Malulen emeklilik ayrıntıları belli oldu

Malülen emekliliğin kapsamı genişletildi. Malülen emeklilik ne kadar para alacak? Hangi hasta malülen emeklilik olacak? Malulen emeklilik maaşı Malülen emeklilik maaşı Malulen emeklilik Malülen emeklilik şartları


Sosyal Güvenlik Kurumu'nun kanserden organ nakline, diyabetten çalışmaya engel teşkil edecek genetik hastalıklara kadar 21 çeşit rahatsızlığı ekleyerek kapsamını genişlettiği malulen emekliliğin detayları belli oldu. 971 lira maaşla malulen emekli olacak bu kişilere yönelik düzenleme, 1 Eylül'den itibaren yürürlüğe girecek. Yeni düzenlemeye göre, malulen emekli olunabilinecek hastalıklar ve koşulları şöyle:

ORGAN NAKLİ OLANLAR İÇİN BİR ŞART ARANMAYACAK
Çalışma gücünün veya iş kazası ya da meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az yüzde 60'ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği sağlık kurulunca raporlanacak.

Tüm organ nakilli (kemik iliği nakli hariç) hastalara koşulsuz maluliyet verildi.

Böbrek nakli sonrası uygulanan kontrol muayeneleri kaldırıldı.

Diyalize girmeyen kronik böbrek yetmezliği olan hastalara maluliyet hakkı getirildi.

KANSER HASTALIĞI EMEKLİLİK SEBEBİ
Tüm kanser hastaları, tanı aldıktan sonra koşulsuz olarak 18 ay boyunca malul kabul edildi. Bu hastalara ayrıca tedavi süresince maluliyet hakkı verildi.

Kanserlere ve endokrin hastalıklara bağlı gelişen ve tedavisi olmayan ağır elektrolit bozuklukları listeye eklendi. Kemik iliği naklinden itibaren hastalar 12 ay süreyle malul kabul edildi.

Kan kanseri hastalarına tanı aldıktan sonra 24 ay süreyle malul olabilme hakkı getirildi.

NÖROLOJİK HASTALIĞI OLANLAR DA LİSTEYE GİRDİ
Tedavisi olmayan ve kişinin çalışmasına olanak vermeyen genetik hastalıklar maluliyet listesine alındı.

Otizm gibi yaygın gelişim bozuklukları malul sayılma kriterlerine eklendi.

Tek el desteğine rağmen yardım olmaksızın yürüyememe, standart toplu taşıma araçlarını kullanamama durumunda sigortalı malul sayıldı.

MS, Parkinson, Alzheimer hastalığı, demans, sara gibi sık ve güncel nörolojik hastalıklar kapsama alındı.

Kişisel bakımını ve zorunlu ihtiyaçlarını yardımsız yapamayan romatolojik ve nörolojik hastalıklar listeye girdi.

Travma sonrası stres bozukluğu ve obsesif-kompulsif bozukluk gibi sık görülen psikiyatrik hastalıklar maluliyet kriterlerine eklendi.

ŞEKER HASTALARI İÇİN YENİ İMKANLAR
Koroner arter hastalıkları, kalp kapak hastalıkları, aritmiler, kalp yetmezliği gibi güncel ve sık görülen kardiyolojik hastalıklar ile ilgili kriterler ilk kez oluşturuldu.

Sindirim sistemi kanamaları, ülseratif kolit, kaşeksi, kronik pankreatit gibi eski yönetmelikte olmayan birçok hastalık eklendi.

Şeker hastalığına ilişkin maluliyet kriterleri genişletildi, en az 3 organının orta ve ileri düzeyde bozulması maluliyet kriteri olarak kabul edildi.

ASTIM HASTASI MALUL SAYILDI
Astım, KOAH, uyku bozuklukları gibi sık görülen solunum sistemi hastalıkları için ilk kez maluliyet kriterleri oluşturuldu.

Solunum yetmezliği nedeniyle yardımcı solunum cihazlarını sürekli kullanan hastalar bakıma muhtaç olarak kabul edildi.

Tedaviye dirençli ve bulaşıcılığı yüksek olan verem hastalarına 2 yıl süreyle maluliyet hakkı getirildi.

Birden fazla hastalığın bir arada olduğu ve tedaviye rağmen sigortalının çalışma olanağının bulunmadığı durumlarda malul olabilme ile ilgili düzenleme yapıldı.

SAYI 119 BİNE ULAŞACAK
Sosyal Güvenlik Kurumu'nun malulen emekliliğin kapsamını genişletmesiyle 4 bin 250 kişi emekli olabilecek. 1 Eylül'den itibaren yürürlüğe girecek olan düzenleme ile malulen emekli sayısı 114 bin 624'ten 119 bine çıkacak.

Hüsniye Oral / Takvim

Cesedin üzerinden savcılığa veremediği suç duyurusu çıktı

KONYA’da seyyar köfteci, 26 yaşındaki Ramazan Işıldak, av tüfeğiyle göğsünden vurularak öldürülmüş olarak bulundu. Işıldak’ın zor durumda olduğuna dair cep telefonu ile gönderdiği mesaj üzerine kardeşi Fatih Işıldak’ın polis merkezine giderek ’kaçırılmış olabileceğini’ bildirip suç duyurusunda bulunduğu ortaya çıktı. Işıldak’ın üzerinde Ö.Ç. adlı kişinin 2 hafta önce kendisini tehdit ettiği iddiasıyla Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusu yapmak için yazdığı ancak, vermediği dilekçe bulundu.
Dün saat 20.30 sıralarında merkez Selçuklu İlçesi Aliya İzzetbegoviç Caddesi’ndeki araziye gelen kişileryerde hareketsiz bir kişiyi görünce durumu polise bildirdi. Sevk edilen ekipler bu kişinin göğsünden vurularak öldürüldüğünü tespit etti. Yapılan üst aramasında bu kişinin merkez Selçuklu ilçesi Erenköy Mahallesi’nde oturan ve seyyar köfteci Ramazan Işıldak olduğu belirlendi. Işıldak’ın av tüfeği ile göğsünden 2 el ateş edilerek öldürülmüş olduğu tespit edildi. Çevrede ise çok sayıda boş fişek bulundu.
Ramazan Işıldak’ın üzerinde 7 Ağustos 2013 tarihinde Ö.Ç. adlı kişinin kendisini tehdit ettiği iddiasıyla Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunmak üzere hazırladığı ancak vermediği dilekçe çıktı. Ayrıca Ramazan Işıldak’ın gün içerisinde kardeşi Fatih Işıldak’a cep telefonundan ’başının dertte olduğu’ yönünde bir mesaj gönderdiği, kardeşinin de polis merkezine giderek ağabeyinin kaçırılmış olabileceği şüphesiyle başvuru yaptığı belirlendi.
Olay yerinde yapılan incelemenin ardından Işıldak’ın cesedi otopsi yapılmak üzere Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi morguna kaldırıldı. Polis olayla ilgili soruşturma başlattı.

kaynak:Milliyet.com.tr

SGK'dan önemli açıklama

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), yurt dışına turistik amaçlı giden emekli sandığına tabi sigortalıların yurt dışında hastalanmaları halinde tedavi giderlerinin kurum tarafından karşılanmadığını duyurdu.


SGK resmi internet sitesinden vatandaşlardan gelen soruları cevaplandırdı. Bir vatandaşın, "Yurt dışına turistik amaçlı giden emekli sandığına tabi sigortalıları yurt dışında hastalanmaları halinde tedavi giderleri ne şekilde karşılanır?" sorusunu cevaplandıran SGK, turistik amaçlı yurt dışı seyahatlerde sağlık harcamasının kurum tarafından karşılanmadığını bildirdi.

SGK’dan yapılan açıklamada, "Genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olduğu kişilerin yurt dışında turistik amaçla bulundukları sırada sağlanan sağlık hizmetlerine ilişkin bedellerin ödenmesine mevzuat gereği imkan bulunmamaktadır" denildi.
SGK, bir vatandaşın, "Evli çiftlerin her ikisi de genel sağlık sigortalısı ise tüp bebek tedavisi için sigortalılık süresi ve prim gün sayısı hesabında hangisinin durumu dikkate alınır?" yönündeki sorusunu da cevaplandırdı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "En az beş yıldır genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olunan kişi olup, 900 gün genel sağlık sigortası prim gün sayısının olması veya halen genel sağlık sigortalısı olan kadının bu bentteki koşulları taşımaması halinde eşinin gerekli koşulları sağlaması gerekmektedir.”
“Üç yıldan az evli çiftler tüp bebek tedavisi alabilir mi?" sorusuna da açıklık getiren SGK yaptığı açıklamada, "Tüp bebek tedavilerinin hiçbirinde 3 yıllık evlilik şartı aranmamaktadır. Ancak ‘açıklanamayan infertilite’ vakalarında 3 yıllık evlilik şartı aranmaktadır. Uygulamada olan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinin (SUT) ‘Yardımcı üreme yöntemi tedavileri’ başlıklı maddesinde belirtilen şartların yerine getirilmesi halinde tüp bebek tedavisinden yararlanılabilmektedir" ifadelerine yer verdi.

kaynak:Milliyet.com.tr

Temizlik işçisi dehşet saçtı

DİYARBAKIR’da temizlik işçisi Şeyhmus Yıldız, ikisinin adı da Özlem olan kadınlardan birini öldürüp diğerini yaraladıktan sonra aynı silahla intihara kalkıştı.


Merkez Bağlar İlçesi Batıkent 10 Nolu Aile Sağlık Merkezi’nde temizlik işçisi olarak çalışan 63 yaşındaki Şeyhmus Yıldız, sabah saatlerinde belirlenemeyen bir nedenle aynı yerde çalışan hemşire 30 yaşındaki Özlem Görükmez’i tabancayla başından vurdu. Ağır yaralanarak hastaneye kaldırılan Özlem Görükmez’in tedavisi sürerken, olayın meydana geldiği Sağlık Merkezi’ne 2 kilometre uzaklıktaki Diyarbakır 6. Noteri’ne giden Şeyhmus Yıldız, bu kez noterde katip olarak çalışan Özlem Akdağ’a ateş etti. Akdağ olay yerinde yaşamını yitirirken, Şeyhmus Yıldız bina çıkışında intihara kalkıştı. Tabancayı başına dayayıp tetiği çeken Şeyhmus Yıldız ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı.

Kaynak: Milliyet.com.tr

Aç kurtlar vatandaşa saldırdı

Malatya’nın Darende ilçesinde aç kurtlar vatandaşlara saldırdı. İbrahim Paşa Mahallesi’nde evinin bahçesinde kuzularına saldıran kurtlar, Hatice Şengül’ü yüzünden ve değişik yerlerinden yaraladı, Ambulansla hastaneye kaldırılan Şengül’ün tedavisinin devam ettiği bildirildi.


Diğer yandan, kurtlar bahçede oturan Selahattin Eren ve yeğeni 14 yaşındaki Abdulbaki Sungur’a saldırdılar Dört Kurt’tan zor kurtulan Sungur, “Çok korktum. Dayılarım hemen sandalye ve sopalarla kurtları kovaladılar “dedi.

Diğer yandan, polis ve zabıta ekipleri kutları mahalle arasında aramaya başladılar. Belediye aracılığıyla anons yapılarak vatandaşlar uyarıldı. Kurtlar toplu halde değişik mahallede görüldüğü bildirildi. 4 adet kurdun görüldüğü bildirildi.

Malatya’nın Darende ilçesinde ilçe merkezine inip saldıran Kurtlardan 1’i vuruldu.

Darende ilçesinde Kurtlar iki kişiyi yaraladıktan sonra bu günde sabah erken saatlerinde İbrahim Paşa Mahallesi’ndeki bahçesinde kuzularını otlatan Hüseyin Yaşar’ın kuzularına saldırdı. Hüseyin Yaşar, silahıyla bir Kurt’u vurarak öldürdü. Gece ise mahalledeki bir çok köpekleri de parçalayan kurt yüzünden mahallelide geceyi tedirgin geçirdi. Mahalledeki keçi ve koyunlara da saldıran kurt vurulduktan sonra ilçe tarım yetkilileri olay yerine gelerek inceleme yaptılar.

kaynak:Milliyet

18 Ağustos 2013 Pazar

10 dakikada 15 bin dolarlık elmas buldu

İnsanların serbestçe elmas arayabileceği parkta gezen 12 yaşındaki çocuk, 10 dakika sonra 5.15 karatlık elmas buldu. Bulunan taşın piyasa değeri 15 bin dolar...
Ailesiyle ABD'nin Kuzey Carolina eyaletinden tatil için Arkansas eyaletindeki Crater of Diamonds (Elmas Krateri) Ulusal Parkı'na giden 12 yaşındaki Michael Dettlaff, dolaşırken 5.15 karatlık elmas buldu. Dettlaff, "Parka geleli yaklaşık 10 dakika olmuştu. Etrafta dolaşıyorduk ve öylece toprağın üzerinde dururken buldum. Cam gibi son derece pürüzsüzdü. Başta ne bulduğumu bilmiyordum. Çantama attım. Sonra ben çantamdan çıkarınca biri görüp bakmak istedi. Bir anda insanlar etrafta toplanmaya başladı. Sonra, 'Evet bu büyük bir elmas' dediler" diye konuştu. Elmasın küçük olmasına rağmen, 15 bin dolara alıcı bulabileceği belirtildi. 

'HALKA AÇIK' TEK MADEN 
Crater of Diamond Ulusal Parkı, dünyada insanların serbestçe elmas arayabileceği tek elmas madeni olarak biliniyor. Parkın internet sitesine göre buradaki elmasların sahibi, tartışmasız olarak onu bulan kişi... Yetkililere göre parkta şimdiye kadar çeşitli boyutlarda 75 bin elmas bulundu. 1924'te bulunan 40 karatlık elmas, parkta bulunan en büyük elmas oldu. 
kaynak:sabah.com.tr

'Ha Beşar ha Sisi birbirinden farkı yok'

"Mısır'da devlet terörü yaşanıyor" diyen Başbakan Erdoğan Bursa'da "Mısır'da birileri Firavun'un birileri de Musa'nın izinden gidiyor. Mazlumun ahı er ya da geç aheste aheste çıkacak" dedi

Başbakan Tayyip Erdoğan, kentsel dönüşüm projelerinin 3. dönemini başlattığı Bursa'da Mısır'da yaşanan olaylara değinerek, "Şu anda Mısır'da iki ayrı tablo var, biri Firavun'un izinden gidenler diğeri Musa'nın izinden gidenler" dedi. "Ha Beşar ha Sisi" vurgusu yapan Erdoğan şunları söyledi: 
 70 yıl otokratik rejime sabredenler, totaliter rejimleri destekleyenler, bir yıl, yüzde 52 oyla işbaşına gelen Sayın Mursi'ye tahammül edemediler. Bu dünyada 'biz demokratız' diyenlerin ikiyüzlülüğünü gösteriyordu. Bunlar kendilerine kukla olacak rejimleri istiyorlardı. Biliyorlardı ki Mursi yönetimi yolsuzluklara son verecekti, Mısır yeniden ayağa kalkacaktı. Darbe yaptılar. 'Mursi herkesi kucaklamadı' dediler. Darbe yapan Sisi'yi Genelkurmay Başkanı, Milli Savunma Bakanı yapan kim? Şu anda Cumhurbaşkanı olan kişiyi Anayasa Mahkemesine getiren kim? Mursi... Kabinesinin üçte ikisi Mübarek'ten kalma bakanlardı. Bunun neyini inkar edeceksiniz? 
 Mursi yönetimine, 1 yıllık dönemde Türkiye ve Katar'dan başka destek veren ülke yoktu. Uluslararası kurumlar, IMF, Dünya Bankası destek vermedi. 'Seçimden sonra' dediler. Bu ikiyüzlülük niye? Darbe oldu, darbe yönetimine 16 milyar dolar hemen destek geldi. Bunlar darbe yönetimin ortaklarıdır. 

SALDIRILARI TELİN EDİYORUM 

 İki gündür yapılan katliamdaki şehitlerin sayısı 600'e çıktı. Sabah namazında 53 Mısırlı kardeşimizi şehit ettiler. Soruyorum şimdi: Acaba bu nasıl Müslümanlık? Hiçbir suçu olmayan, asla şiddete başvurmayan, sadece seçilmiş cumhurbaşkanlarının serbest bırakılmasını isteyen insanlara çok ağır, zulüm, şiddet uyguladılar. Bütün bu saldırıları, Bursa'dan telin ediyorum, lanetliyorum. 
 İbadethanelere, camilere, kiliselere yapılan saldırıları da şiddetle kınıyor, tüm tarafları daha fazla hassasiyete davet ediyorum. Şu anda Müslüman Kardeşler, kiliseleri koruma altına alıyor. Uluslararası medya, hani Gezi medyası vardı burada da onlar var şimdi. 'Müslüman Kardeşler 30 tane kilise yaktı' diyorlar. 
 El Fetih Camii kuşatma altında. Mısır'a da, dünyaya da sesleniyorum. İnsanların ibadethanesi masumdur. Bunlar Suriye'de de Mısır'da da camilerimizi yaktılar, yıktılar. Ha Beşar ha Sisi! Bunların birbirinden farkı yok. Bunlara destek verenlerin de birbirinden farkı yok. Bunlar şunu bilmelidir: Zulm ile abad olunmaz. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. Er veya geç çıkacak. 

MISIR'DA DEVLET TERÖRÜ VAR 

 Hem Türkiye içinde hem dünyada, Türkiye'nin Mısır'la ilgileniyor olmasından rahatsız olanlar var. Türkiye tepki gösterdikçe, hakkı, adaleti dile getirdikçe birileri vicdanlarıyla baş başa kalıyor ve rahatsız oluyorlar. Dünyaya sesleniyorum, Batı'ya, Körfez'e İslam dünyasına sesleniyorum: Şu anda oradaki şehitleri 'terörist' ilan edenler var. Şu anda Mısır'da devlet terörü icra edilmektedir. Şu anda Mısır'da iki ayrı tablo var: Firavun'un izinden gidenler ve Musa'nın izinden gidenler. Tarih bunu böyle adlandıracak. 
 Biz vicdanları rahatsız etmeye, ülkelere vicdanı hatırlatmaya devam edeceğiz. Şahsım olarak, BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyelerinin hepsini aradım. AB üyesi ülkelerden bazılarını ben, bir çoğunu Dışişleri Bakanım aradı. İslam dünyasını aramaya devam ediyoruz. Dilsiz şeytan olmayacağız, hakkı söyleyeceğiz. 
 Çok açık söylüyorum: BM Güvenlik Konseyi'nin aynaya bakacak yüzü kalmamıştır. Mısır'daki gelişmeleri kınayamadılar bile. Sadece Arjantin bir kınamadan bahsetti. ABD kısmen... Biz BM Güvenlik Konseyi'nden çok adil, kararlı bir sesin çıkmasını istiyorduk. Fakat bazı ülkeler var ki, artık ilişkilerini dondurdu. Onun için huzurlarınızda Hollanda, Damimarka'ya teşekkür ediyorum. Ancak, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın aynaya bakacak yüzü kalmamıştır. AB'nin aynaya bakacak yüzü kalmamıştır. 
 Bugün Mısır'da oynanan oyunu yarın çıkacaklar, başka bir İslam ülkesinde oynayacaklar. Bugün Mısır ama belki yarın Türkiye'yi karıştırmak isteyecekler. Çünkü bu bölgede güçlü bir Türkiye istemiyorlar. Bu tuzağı bozacağız. Sabırla bozacağız. 

"RABİA İŞARETİ" İLE DESTEK VERDİTürkiye'deki aktivistlerin, Mısır'daki askeri darbeye karşı çıkan demokrasi yanlılarına destek için sosyal medya yolu başlattığı "Rabia işareti" kampanyasına Başbakan Tayyip Erdoğan da Bursa'dan katıldı. Kampanyanın logosu olan, aynı zamanda Mısır'da katliamın yapıldığı Rabiatül Adeviyye Meydanı'nın ve darbe karşıtı gösterilerin de sembolü haline gelen dört parmakla yapılan "Rabia işareti"ni Erdoğan, kürsüdeki konuşması sırasında kullandı. "Rabia" işareti yapanları gösteren Erdoğan "Burada şu anda kardeşlerimiz Kahire'ye selam gönderiyorlar. Selamınız kutlu olsun"dedi. Tahrir Meydanı'nda darbeye ve darbe lideri Sisi'ye destek verenler kişi elleriyle "zafer işareti" yapmışlardı. Tahrir'e alternatif olan Rabiatül Adeviyye Meydanı'nda zafer işareti yerine "Rabia İşareti" doğdu. Bu işaretin İslam dünyasında yeni zafer işareti olacağı ifade ediliyor. 

GÜL VE ERDOĞAN MISIR'I GÖRÜŞECEKCumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan, Mısır'da yaşanan son gelişmeleri değerlendirmek üzere bugün İstanbul'da bir araya gelecek. Gül ve Erdoğan, Mısır ve Türkiye büyükelçilerinin karşılıklı olarak ülkelerine çağrılmasının ardından Mısır'la gelinen son durumu ve Mısır'da sivillere yönelik yaşanan katliamları değerlendirmek üzere İstanbul'da Tarabya Köşkü'nde toplantı yapacak.

kaynak:sabah.com.tr